Uğur Gürses: Bütçedeki gaz sıkışması

2022’de gerçekleşen subvansiyonu 2023 bütçesine atıp ‘halı altı yapıp’, “2022 bütçesinde harikalar yarattım” denilmez değil mi? Ama burada öyle oluyor.…

Uğur Gürses: Bütçedeki gaz sıkışması
Son Güncelleme: Whatsapp

2022’de gerçekleşen subvansiyonu 2023 bütçesine atıp ‘halı altı yapıp’, “2022 bütçesinde harikalar yarattım” denilmez değil mi? Ama burada öyle oluyor. Hep böyle yöntemlerle: ‘arka kapı’, ‘halı altı’.

Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati yaptığı basın açıklamasında 2022 yılını bir sunum eşliğinde değerlendirdi. Sunumun başlığı “Türkiye Ekonomi Modelimiz 1 Yaşında” idi.

74 sayfaya yayılan sunumda neredeyse her şey “başarı” olarak işaretlenmiş. Öyle ki bu uydurma modelle yüzde 85’lere vuran enflasyonun baz etkisiyle yüzde 64’e gerilemesi “enflasyonla kararlı mücadelemiz devam ediyor” diye vurgulanmış. “Bu enflasyon Mars’tan mı geldi” diye sorulmasın diye, toplantı tasarımı gazetecilerden soru alınmayacak biçimde düzenlenmiş zaten. Sahi, yüzde 15-20’lik enflasyon bandından yüzde 85’e kim getirdi? Gelişmiş ülkeler yüzde 10’luk enflasyona geldiklerinde bunu 40 yılın zirvesi diye dertlenirlerken, yüzde 15-20’lik enflasyonu dert bile etmeyip yüzde 85’e getiren Ankara, şimdi bize gelişmiş ülkeleri işaret ediyor; “dünyada da enflasyon var” diyerek.

Buna benzer tablolar çok; istihdamın düşüşü yok ama zirveye çıkışında pandemi nedeniyle oluşan en dip nokta baz alınarak “salgın dönemine göre 6.2 milyon kişi artış” diye vurgulanmış. Ayrıca istihdam edilenler içinde ‘zamana bağlı eksik istihdamın’ 1.4 milyon kişiye çıktığından bahsetmiyor.

Başkanlık rejimine geçilen Temmuz 2018’deki istihdam seviyesi (mevsimsellikten arındırılmış olarak) 28.9 milyon kişi iken, tam 4 buçuk yılda Kasım 2022’de 31.5 milyon kişiye çıktı. Artış 1.6 milyon kişi. İki tarih arasında zamana bağlı istihdamda olanların sayısı ise yaklaşık 1.1 milyon kişi arttı. İşgücü hesaplamalarında, bir kişi hafta içinde 1 saat çalışmış ise istihdam içinde sayılıyor. Bu kişiler, ‘zaman bağlı eksik istihdam’ kategorisi içinde yer alıyor.

Oysa Bakan Nebati bize, pandemi sırasında kitlesel biçimde karantina-kapanma önlemlerinin uygulamaya konulduğu ve işyerlerinin kapandığı bir dönemdeki dip istihdam seviyesi olan Nisan 2020’deki seviyeyi baz alarak Kasım 2022’de 6.2 milyon istihdam artışı olduğunu anlatıyor. Buna da ‘başarı’ diyor. Oysa Bakan Nebati, son 4 buçuk yılda 15 yaş üstü nüfusta 4.4 milyon kişi artış olurken, neden sadece yaklaşık 600 bin kişinin tam saatli iş bulabildiğini anlatmalı.

Bakan Nebati’nin, gönül verdiği Cumhurbaşkanı Erdoğan’a kendisinin ne kadar başarılı olduğunu anlatmaya çalıştığı değerlendirme toplantısında gerçekleri bu şekilde eğip bükmesinin örnekleri çok.

“Lan nasıl?”

Ancak ‘başarı hikayesi’ olarak anlatılan asıl konuya dönelim; bütçeye.

Bakan Nebati, 2022 bütçesinin aralık sonuçları ile birlikte GSYH’nın yüzde 1’i kadar açıkla tamamlandığını açıkladı. Bütçe açığı 139.1 milyar TL, faiz dışı fazla ise 171.8 milyar TL olmuştu.

Bundan yaklaşık 5 ay önce (4 Eylül 2022) açıklanan Orta Vadeli Programda ise 2022 yılı bütçe açığı 461 milyar TL olarak öngörülmüştü.

Peki ne oldu da birkaç ayda 139 milyar TL’ye düşüverdi?

Tahminimi söyleyeyim; bütçeden BOTAŞ’a yapılan transferler dikkate alınarak OVP’de yer alan bu tahmin yapılmış olmalıydı. Ancak ne oldu ise dört ayda tılsımlı bir el değmiş ve bütçe açığında ‘güller açmıştı”.

4 ayda ne olmuştu da 322 milyar TL’lik bir ‘lehte fark’ ortaya çıkıvermişti?

Acaba bu durumun BOTAŞ’a bütçeden öngörülen sübvansiyon kaynaklı bir transfer ihtiyacına bağlı olduğu ve bu ihtiyacın birden ortadan kalkması ya da ötelenmesi ile ilgisi olabilir mi?

Daha açık yazalım; BOTAŞ’ın Rusya’dan satın aldığı doğal gaz için yapması gereken ödemenin ertelenmesine dair şimdiye dek teyit edilmeyen bir söylentinin gerçeklikte yerini bulması ile ilgili olmalı.

Eğer BOTAŞ birkaç aylık (Söylenti 20 milyar dolar biçimindeydi) doğal gaz ödemesine dair Rus hükümetince sağlanan bir öteleme sağlamış ise bunun sağladığı bir nakit akışı rahatlaması ile bütçeden transfer yapılmasına gerek kalmamış olabilir.

Nitekim, Hazine ve Maliye Bakanlığı bütçe verilerine göre BOTAŞ’a bütçeden aktarılan cari transfer ya da ‘borç verme’ kalemlerinde kasım ve aralık aylarında herhangi bir aktarım yapılmadığı görülüyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve ilgili bakanların sık sık tekrarladığı gibi; tüketiciye ulaşan enerji kaynaklarının dörtte üçü sübvansiyona tabi ise bütçede bunun izini görmemiz gerekirdi. Ancak sübvansiyonun en büyük kısmının yapıldığı gazda; Ekimde kısmen azalmış olarak yapıldığını, Kasım ve Aralık’ta ise herhangi bir bütçe transferinin yapılmadığını görüyoruz.

2021’in tamamında BOTAŞ’a, transfer ya da borç verme kalemlerinden toplam 69.2 milyar TL aktarım yapılırken, 2022’de 126.3 milyar TL ile tamamlandığı görülüyor.

2021’in ilk altı ayında bin metreküpü 200-300 Euro aralığında seyreden doğal gaz fiyatları 2021’in ikinci yarısında yükselmiş, Ekim 2021’de bin Euro’yu geçmiş, Aralık ayında ise 2 bin Euro’ya dayanmıştı. Nitekim Türkiye’de de BOTAŞ’a yapılan bütçe transferi 40 milyar TL olmuştu.

2022’ye düşüşle başlayan doğal gaz fiyatı Rusya’nın Ukrayna’yı işgali öncesinde 700 Euro seviyesine gerilemişken, işgal sonrası mart ayında 2500 Euro’ya kadar yükselmişti. Haziran’da 800 Euro’ya gerileyen fiyatlar yeniden yükselişe geçerek Ağustos’ta 3600 Euro seviyesine kadar çıkmıştı. Ekim-Kasım’da 1000-1600 seviyelerinde seyredip yılsonunda 850 Euro, bugünlerde ise 600 Euro seviyesinde seyrediyor.

Özeti şu; 2021’de doğal gaz fiyat ortalaması (TTF) yaklaşık 510 Euro iken, 2022’de bu ortalama 1415 Euro seviyesinde oldu. Yani 3 kata yakın fiyat artışı oldu. Tüketicilere bu fiyat artışıyla orantılı bir artış yapılmadığına göre, BOTAŞ’a bütçe kalemlerinden yapılan transferlerin de bu uluslararası fiyat artışı ile orantılı biçimde yükselmiş olması gerekirdi.

Hem de ortalama döviz kurunun (ABD doları) 2022’de 2021’e göre yüzde 86 arttığı bir tabloda.

Döviz cinsinden uluslararası fiyat 3 kata yakın arttı, içeride de döviz kuru yüzde 86 arttı. Ama devlet bütçesinden BOTAŞ’a 2021’de yapılan 69.2 milyar TL aktarıma karşılık, 2022’de 126.3 milyar TL yapılmış. İki katı bile değil.

Bu yıl mevsim koşullarının görece daha az enerji talebine yol açması, elektrik üretiminde de doğal gazın payının düşmesi doğal gaz talebinin görece yüzde 10 daha düşük kıldığını dikkate alıyorum. Ancak doğal fiyat artışlarının baskınlığı sübvansiyon boyutunu çok belirgin biçimde büyüttü.

Bu tabloda bir şey eksik değil mi? Ya da kamuoyundan saklanan, örtülenen bir şeyler.

Bu tablo Rusya’ya yapılacak ödemelerin bir bölümünün 2023’e ötelendiğini, böylelikle de BOTAŞ’ın döviz ödeme ile buna bağlı finansman ihtiyacının ‘kredilendirildiğini’ ve bütçeden yapılacak transferin de 2023 bütçesine kaydırıldığını düşündürüyor.

Bunun bir başka izini de Merkez Bankası rezervlerinde ve bilgi sisteminde buluyoruz.

O da bankanın brüt rezervlerinin Ekim sonrası yükselişe geçmesi, bilgi sistemlerinde de ‘enerji şirketlerine (BOTAŞ’a) yapılan döviz satışlarının ‘sıfır’ olarak gösterilmesi.

Öyle ya; doğal gaz fiyatları 2021’de ortalama olarak 2020’ye göre 5 kat artınca döviz satışı yapılan kamu enerji şirketlerine 2021’in de yaklaşık 3 katına çıkan fiyatlar söz konusu iken hem de en yüklü ödemelerin olduğu kış aylarında neden satış yapılmamış?

Özetle, BOTAŞ’a bu transferler 2022’de yapılmış olsaydı bütçe açığı yaklaşık 280 milyar TL daha fazla olabilecekti. Böylece yıl 420 milyar TL açıkla kapanacaktı. OVP’de öngörülen ise 461 milyar TL idi zaten.

2022’de gerçekleşen subvansiyonu 2023 bütçesine atıp ‘halı altı yapıp’, “2022 bütçesinde harikalar yarattım” denilmez değil mi? Ama burada öyle oluyor. Hep böyle yöntemlerle: ‘arka kapı’, ‘halı altı’.

Ankara’daki bakanlar ya da bürokratlara sorarsınız BOTAŞ’ın gaz ödemelerine dair ‘görüşmeler sürüyor’. Sayılar ise bunun fiilen hayata geçtiğini işaret ediyor. İşin ilginç tarafı, bu ötelenen bütçe açığını da secim sonrası gelecek hükümet devralacak. Halı altında biriken enkaz büyüyor.

Peki böyle bir ‘kolaylık’ sağlanmışsa neden açıklanmıyor? İç ve dış politik yansımaları ve “karşılığında ne verdiniz?” soruları sorulacak diye mi?

Konuştuğum uzmanlar, BOTAŞ’ın borcunu ödememesi halinde Rus tarafının gazı kesme seçeneği olduğunu, karşılıklı bir mutabakatla ödeme yapılamamasına belli bir süreyle göz yumma, esnek davranma yoluna da gidilmiş olabileceğini not ettiler.

Bütçede ne oldu?

“Ne oldu da 2022 bütçesinde güller açtı?” sorusunun diğer birkaç unsuru da şöyle; şirketler kesimi enflasyonla şişen varlıkları üzerinden enflasyon muhasebesi yaptırılmadan vergi ödedi. Kurumlar vergisinin geçici olarak ‘peşinen’ tahsil edilmesi vergi tahsilatını patlattı. Bankalar burada lokomotif oldu. Negatif reel faiz ve KKM uygulamaları banka karlarını patlattı; ödeyecekleri vergiyi de.

Haberin devamı: https://ugurses.net/2023/01/16/butcedeki-gaz-sikismasi/

İLK YORUMU SİZ YAZIN

Hoş Geldiniz

Üye değilmisiniz? Kayıt Ol!

Hemen Hesabını Oluştur

Zaten bir hesabın mı var? Giriş Yap!

Şifrenizi mi Unuttunuz

Kullanıcı adınızı yada e-posta adresinizi aşağıya girdikten sonra mail adresinize yeni şifreniz gönderilecektir.

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.