Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Türk mevkidaşı Mevlüt Çavuşoğlu ile görüşmesi sonrasında düzenlenen basın toplantısında tahıl krizinde …
Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Türk mevkidaşı Mevlüt Çavuşoğlu ile görüşmesi sonrasında düzenlenen basın toplantısında tahıl krizinde topun Ukrayna tarafında olduğunu belirtti.
Rusya’nın Ukrayna’da en az sivil hasar ile bu “operasyon”u bitirmeyi ve Rus vatandaşlarını müdafaayı hedeflediğini belirten Lavrov, Rusya’nın Ukrayna limanlarından çıkışları engellediğine dair çıkan haberlerin gerçeği yansıtmadığını söyledi. Ukrayna Devlet Lideri Volodimir Zelenskiy’nin gemilere karşı kullanmak üzere silah istemesinin Ukrayna’nın maksadını açıkça ortaya koyduğunu söyleyen Lavrov, Zelenskiy’nin Ukrayna limanlarındaki mayınların temizlenmesinede karşı olduğunu savunarak, “Top onlarda, sorun bizde değil” dedi.
Lavrov: Gemilerin güvenliğini sağlamaya hazırız
Ukrayna’yı bir sefer daha limanlara döşediği mayınları temizlemeye çağıran Lavrov, mayınların temizlenmesinin akabinde Ukrayna limanlarından çıkan gemilerin güvenliğini sağlamaya hazır olduklarını vurguladı. Lavrov, bir gazetecinin Rusya’nın bu durumu limanlara saldırmak için kullanma olasılığıyla ilgili soruya da, “Biz güzergahların inançlı işlemesini sağlamaya hazırız. Hiçbir formda askeri harekatımızı berbata kullanmayacağız. Gemilerin inançlı bir formda limanlardan çıkması için elimizden geleni yaparız” cevabını verdi.
Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu da, 3,5 aydır süren savaşın sona erdirilmesi için ağır uğraş harcamayı sürdürdüklerini belirterek, “Savaşın müzakereler yoluyla sona erdirilmesi insanlığın faydasına olur. Son günlerde müzakerelere dönme konusunda bir tabanın olabileceğini görüyoruz, biz de bu hususta üzerimize düşeni yapmaya hazırız” dedi. Çavuşoğlu, başkanlar seviyesinde bir toplantıya da konut sahipliği yapmaya hazır olduklarını da bir defa daha yineledi.
“Rus ihracatı önündeki mahzurlar de kaldırılmalı” vurgusu
Rusya ve Ukrayna’dan ihraç edilecek eserlerin önündeki mahzurların kaldırılmasının öncelikli bahis olduğunu vurgulayan Çavuşoğlu, Birleşmiş Milletler’in (BM) Türkiye, Ukrayna ve Rusya ortasında bir düzenek oluşturulmasını öngören planını makul ve uygulanabilir gördüklerini söyledi. Bu planı hem Ukrayna hem de Rusya’nın kabul etmesi gerektiğini belirten Çavuşoğlu, bu türlü bir düzeneğe İstanbul’da konut sahipliği yapabileceklerini taraflara ilettiklerini kaydetti. Dünyanın hem Rusya’dan hem de Ukrayna’dan ihraç edilecek eserlere gereksinimi olduğunu belirten Çavuşoğlu, Rusya’nın, kendi eserlerine yönelik ihracat pürüzlerinin kaldırılması talebini de kabul edilebilir bulduklarını söyledi.
Görüşmede Suriye ve Libya’daki gelişmeleri de ele aldıklarını belirten Çavışoğlu, “Farklı görüşlerimiz olsa da Rusya yakın iş birliği içinde çalıştığımız bir ülkedir” dedi. Suriye’de Esad rejiminin siyasi tahlile yanaşmadığını belirten Çavuşoğlu, Rusya ve İran’ın rejim üzerindeki tesirlerini daha fazla kullanmasında yarar gördüklerini aktardı.
Soçi mutabakatı hatırlatması
Türkiye’nin PKK ve YPG’nin artan tehdidine karşı tedbir almak zorunda olduğunu belirten Çavuşoğlu, Suriyeli Kürtlerle PKK/YPG’yi bir tutmadıklarını vurgulayarak, Suriye’nin toprak bütünlüğünün korunması ve bölücü ajandası olan terör örgütlerine alan tanınmaması gerektiğini kaydetti. Teröristlerin bölgeden temizlenmesi için 2019’da hem Rusya hem de Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ile mutabakat imzalandığını hatırlatan Çavuşoğlu, taahhütlerin yerine getirilmesini beklemek en doğal hakkımızdır” dedi.
Lavrov da mutabakatta yazılı tüm amaçları paylaştıklarını ve Türkiye’nin hududundaki tehditlerden duyduğu tasayı dikkate aldıklarını belirtti. Suriye’de barışçı tahlil için yürüyen müzakerelerde ABD ve Batılı ülkelerin tavrını eleştiren Lavrov, “Esad rejimi gitmeden uyguladığımız kısıtlamaları kaldırmayacağız” yaklaşımı nedeniyle Suriye’ye insani yardımların bile ulaştırılmasında zahmet çekildiğini söyledi. Birleşmiş Milletler Güvenlik Kurulu (BMGK) kararlarınının Suriye’nin toprak bütünlüğünün sağlanmasını da içerdiğini belirten Lavrov, BMGK kararlarının uygulanmadığını belirterek milletlerarası toplumun daha aktif olması gerektiğini lisana getirdi.
DW / BK,ET
