Lüksemburg Dışişleri Bakanı Jean Asselborn, Alman basın organlarında Türkiye’nin İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliğine itirazı ile ilgili değerlendirmelerde bulundu.
Alman ikinci kanalı ZDF‘de konuşan Asselborn, Türkiye’deki pazarların ne halde işlediğini herkesin bildiğini belirterek, “Erdoğan’ın mantalitesi bazen bunu andırıyor” diye konuştu. Erdoğan’ın İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliği konusundaki aleyhte tavrının Kürt problemi ile ilgili olduğu konusunda tereddütleri bulunduğunu belirten Asselborn, hususun daha çok ABD’den F-16’ların sevkiyatı ile ilgili olduğunu öne sürdü. Asselborn, “Erdoğan’ın fiyatı yükseltmeye ve F-16’ların sevk edilmesi için baskıyı artırmaya çalıştığını düşünüyorum” diyerek, bunun “tehlikeli bir oyun” olduğunu lisana getirdi.
Deutschlandfunk radyosuna da tıpkı bahiste açıklama yapan Asselborn, Türkiye’nin bu iki ülkenin NATO üyeliğini engellemeyeceğini ve bunun sorumluluğunu alamayacağını söz etti. Asselborn, bu açıklamasında da Türkiye’nin tavrının savunma eserlerinin ihracatı konusunda ödünler verilmesini sağlamak olduğunu düşündüğünü söyledi.
Türkiye’nin 2019’da Rusya’dan S-400 hava savunma sistemleri almasına karşılık Washington Türkiye’ye yaptırım uygulama kararı almış ve Türkiye’yi F-35 programından çıkarmıştı. Zararın telafi edilmesini talep eden Ankara ise eski kuşak savaş uçakları F-16’ların Türkiye’ye satışının onaylanmasını istemişti.
Erdoğan: Kusura bakmasınlar, yorulmasınlar
Recep Tayyip ErdoğanFotoğraf: Yves Herman/REUTERS
Finlandiya’dan sonra İsveç de dün NATO üyeliği için resmen başvurma kararı aldı. Lakin NATO’ya yeni üye kabulü için İttifakın 30 üyesinin de onayı gerekiyor. Türkiye ise bu iki ülkenin üyeliğine soğuk bakıyor.
Veto sıkıntısının aşılması için Türkiye’ye diplomatik heyet göndereceklerini açıklayan İsveç ve Finlandiya’ya dün bir ileti veren Erdoğan, “Bizi ikna etmeye mi gelecekler? Kusura bakmasınlar, yorulmasınlar” demişti. “Her iki ülkenin de terör örgütlerine karşı açık, net bir tutumu kelam konusu değil” diyen Erdoğan, İsveç ve Finlandiya bundan sonra “bu tavrını” değiştirse de Türkiye’nin onlara güvenmeyeceğini belirtmişti.
