Canan Şahin, 1972 yılının Şubat ayında Ordu’nun Mesudiye ilçesinde doğdu. Bir memur ailenin üç çocuğundan biriydi. Eğitim hayatı boyunca sınıfın en çalışkan öğrencilerinden oldu. Çalışkan olduğu kadar hırslı ve inatçıydı da. Çalışkanlığı onu tıp fakültesine yönlendirdi. İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi’ni kazandı. Fakültede başörtülü arkadaşlarının yanında durdu, sorun yaşadıkları derslere girebilmelerinde onun da hissesi vardı.
Kendisi üzere tabip olan Dr. Ali Naki Kaftancıoğlu, sonrasında eşi olacak meslektaşını birinci gördüğü anı şöyle hatırlıyor:
“Zayıf, çıtı pıtı lakin gözleri ateş saçan bir kız.”
Canan Kaftancıoğlu, zoru başarmayı seven biri olarak tıp fakültesini bitirdikten sonra isimli tıp ihtisasını başa koydu. O periyot pek de kamuoyu gündeminde olmayan aile içi şiddet ve çocuk istismarı hadiseleri üzere netameli bahislerde çalıştı. İhtisasını ise öteki sıkıntı bir bahiste tamamladı. “İşkence Olgularının İsimli Tıbbi Değerlendirmesi” başlıklı teziyle uzmanlık macerasını noktaladı.
Hekimliği toplumsal bir misyon olarak gören ve mesleğini bu halde sürdüren Kaftancıoğlu’nun gündeminde memleket problemleri her vakit vardı. 2009 yılında Nisan 1980’de silahlı hücum sonucu hayatını kaybeden kayınpederi, gazeteci Ümit Kaftancıoğlu üzere yakınlarını faili meçhul cinayetlere kurban verenlerin ailelerini Toplumsal Bellek Platformu’nda buluşturdu.
Başkan seçildi, Erdoğan tarafından gaye gösterildi
Kaftancıoğlu, 2011 yılına gelindiğinde ise CHP İstanbul Basın, Kültür ve İrtibattan Sorumlu Vilayet Lider Yardımcılığı görevindeydi. Bir sene sonra gerçekleşen kongrede vilayet idare şurası üyeliğine seçildi. İki sene boyunca CHP Vilayet Lider Vekilliği ve Basından Sorumlu Vilayet Lider Yardımcısı olarak misyon yaptı. “Gezi, bu toprakların gördüğü en barışçıl, spontane gelişmiş halk direnişiydi” dediği Seyahat Parkı aksiyonlarının akabinde kurulan Birleşik Haziran Hareketi’nin süreksiz yürütme şurası üyeliğinde bulundu. Yargıtay kararıyla düşürülen CHP Parti Meclisi üyeliğine ise 2016’da seçildi.
Kaftancıoğlu yargılanırken sivil toplum kuruluşlarından da dayanak almıştı Fotoğraf: Getty Images/AFP/B. Kilic
Kaftancıoğlu, CHP seçmeninin alışık olduğu siyasetçi profilinden farklı bir profil çizdi. Bu durum, siyasi mesleği boyunca hem avantaj hem de dezavantaj olarak karşısına çıktı.
Dr. Canan Kaftancıoğlu, 13 Ocak 2018’teki CHP İstanbul 36. Olağan Vilayet Kongresi’nde de vilayet lideri seçildi. Alışılmamış politik profiline karşın Türkiye siyasetinin can damarı İstanbul’da kazanmayı başaran Kaftancıoğlu, CHP İstanbul Vilayet Lideri olarak yaptığı birinci konuşmada, siyaset rotasına dair net bir ileti verdi:
“Biz ne demiştik? Söylediğimiz şeyi yapacağız, yapmayacağımız şeyi de söylemeyeceğiz. Bu salondan el ele çıkıp AK Parti faşizmini yok etmeye gideceğiz.”
Bu kelamları, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın gayesi haline gelmesine neden oldu. Erdoğan, haftalık küme toplantısında çiçeği burnunda CHP Vilayet Lideri’nin Seyahat hareketlerinden Kürt sorununa çeşitli mevzularda yazdığı geçmiş tweetlerini projeksiyona yansıttı, Kaftancıoğlu’nu salondaki AKP’lilere yuhalattı ve “Marjinal bir kümenin başında olması gereken kişi CHP’nin başına geçmiştir” dedi.
Bir yanda iktidar yanlısı medya başka yanda CHP içinde kendisine muhalif olan isimler tarafından lider seçilmeden çabucak evvel başlatılan karalama kampanyası da sürüyordu. Kaftancıoğlu, terör örgütlerini desteklemekle itham edildiği iktidar yanlısı gazete manşetlerinde, “CHP’ye darbeci hareketçi başkan”, “Hem densiz hem terör sevici”, “Skandallar kraliçesi”, “CHP’ye trol üzere başkan”, “Dersimli Kemal’e Kobanici Canan” üzere sözlerle gaye gösterildi.
İl lideri seçildikten iki gün sonra ise 2012-2017 yıllarındaki Twitter paylaşımları nedeniyle hakkında soruşturma başlatıldı. Yalnızca kendisinin değil, ailesinin de tehdit edildiği bir süreç başlamıştı, lakin onun gündemi farklıydı. “Halk için, hak için, hakikat için” mottosunu benimseyerek kolları sıvadı ve tüm soğukkanlılığıyla CHP İstanbul Vilayet Örgütü üzerindeki meyyit toprağını atmak üzere işe koyuldu.
Kaftancıoğlu’nun İmamoğlu’na desteği
Onu tanıyanların ağız birliği etmişçesine söylediği bir şey var: Lügatında “Başaramayacaksın” yok. Rastgele bir mevzuda başaramayacağı imasının dahi yapılması işi inada bindirmesine yetiyor. Siyasette istikrarları sarsan İstanbul seçimlerinde olduğu üzere.
Kaftancıoğlu ile dört yılı aşkın müddettir birlikte çalışan basın danışmanı Can Poyraz, Ekrem İmamoğlu’nun mahallî seçimlerde İstanbul adayı olacağının açıklandığı günün sonraki Kaftancıoğlu’nun sabah 05.00’e toplantı koyduğunu hatırlıyor. CHP Vilayet Lideri, “Hadi, bugün çalışmaya başlıyoruz” diye yaptığı birinci toplantıdaki disiplinini seçime giden süreç boyunca devam ettirdi.
CHP’nin İstanbul seçimlerindeki muvaffakiyetinin ardında sistemli, disiplinli ve dikkatli çalışan Canan Kaftancıoğlu vardı. Kaftancıoğlu, muvaffakiyetini neye borçlu olduğu sorulduğunda da İstanbul örgütünü aylar öncesinden seçimi kazanacaklarına inandırdığı cevabı verdi, evvel de kendisinin buna inandığını ekledi.
Fotoğraf: picture-alliance/AA/O. Akkanat
Suçluyu azmettirme soruşturması
Kaftancıoğlu hakkında Nisan 2020’de “suçluyu övme ve suça azmettirme” suçlamasıyla hakkında bir soruşturma daha açıldı.
Cumhurbaşkanlığı Bağlantı Lideri Fahrettin Altun’un konutunun fotoğraflanmasıyla ilgili olarak CHP Üsküdar İlçe Lideri Suat Özçağdaş hakkında “özel hayatın kapalılığını ihlal”den başlatılan soruşturmaya dahil edildi. Savcılık, Özçağdaş’ın Kaftancıoğlu’nun talimatıyla fotoğraf çektiğini argüman etti.
Altun o periyot, Üsküdar’daki konutunun yanında kiraladığı boş toprağa müsaadesiz çardak ve şömine yaptırmakla gündeme gelmişti.
Siyasi yasak getirildi, parti üyeliği düşürüldü
Twitter paylaşımları üzerine başlatılan soruşturma ise Mayıs 2019’da yani 23 Haziran 2019 tarihinde yenilenen İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimlerinden çabucak evvel iddianameye dönüştü. Birinci duruşma, İstanbul seçimlerinden beş gün sonra, 28 Haziran’da görüldü. Dava kamuoyu tarafından Kaftancıoğlu’na gözdağı olarak yorumlandı.
Açılan dava kapsamında “silahlı terör örgütü propagandası yapma”, “kamu görevlisine alenen hakaret etme”, “Cumhurbaşkanına alenen hakaret etme” cürümlerinden 9 yıl 8 ay 20 gün mahpus cezasına çarptırıldı. Yargıtay geçtiğimiz ay, bu cezanın 4 yıl 11 ay 20 günlük kısmını onadı. Kaftancıoğlu, onama kararının akabinde dört saatini Silivri Cezaevi’nde geçirdi. Gerek cezaevi gerek adliye gerekse Yargıtay kararı sonrası CHP önünde toplanan kalabalık, Kaftancıoğlu’nun yalnızca parlayan bir siyasetçi olmasından değil, tıpkı vakitte yakınları tarafından sıklıkla lisana getirilen vefalılığından da kaynaklanıyordu.
Hapis cezasının onanması beraberinde “siyasi yasak” da getirdi. 14 Haziran’da Yargıtay tarafından parti üyeliği düşürüldü. CHP idaresi kararı tanımayacağını, Şubat 2020’de ikinci sefer vilayet lideri seçilen Kaftancıoğlu’nun fiilen misyona devam edeceğini açıkladı.
Giyimi, gözlükleri, motosiklet sevdası, en çok da vakur lakin korkusuz duruşu nedeniyle Matrix sinemasındaki kurgusal karaktere benzetilen siyasetçi, bu sebeple kimi vakit “Trinity Canan” olarak anılıyor. Canan Kaftancıoğlu’na nazaran, bir şeyi başarmanın yolu evvel inanmaktan, ardından planlı ve programlı çalışmaktan geçiyor.
İl lideri seçildikten sonra dediği üzere, kelam verdiğini bedeli ne olursa olsun yapması, yapamayacağının ise kelamını vermemesi nedeniyle CHP tabanında ismi en çok “güven” hissiyle özdeşleşiyor.
